Ben senin değeri sonradan anlaşılanınım.
Sen benim uzaklaştıkça yakınlaşanımsın.
Ben senin vicdanının kara deliğiyim, kalbinin kabuk bağlamayan yarası, içini rahat bırakmayanınım.
Sen benim en gizli törenlerle içime gömdüğümsün.
Sen benim boğazıma takılanım, yutkunamadığımsın.
Sen pişmanlığımsın.
Sen benim geri dönüşü olmayan yollarım, çıkmaz sokaklarımsın.
Ben senin herkesin yanındaki mutsuzluğunum.
Bir türlü unutamayacağın, hafızanın söz dinlemeyen çocuğuyum.
Ben sende kalbin yargılanmasıyım,
kalemin kırılması, adaletin ölümüyüm.
Sen benim "keşke dilsiz olsaydım o sözleri söylemeseydim" temennimsin.
Sen benim dolu bir bulut gibi üstümde dolaşanımsın.
Sen benim hayat boyu beraber yaşacağım kaderimsin.
Ben senin çalmayan kapın, boşa çıkan bekleyişlerinim.
Bitip tükenmek bilmeyen son ümidin,
her sabah yeniden başlayan umudunum.
Sen benim ne kadar istesem de uzak durduğum,
kaçarken daha fazla aşık olduğumsun.
Kendime verdiğim tutamadığım sözlerim, içine düştüğüm çelişkimsin...
Ben senin gözünden akan damlan,
kalbinden gelen öfken,beyninde rahat durmayan "keşke"nim.
Ben senin bakıp bakıp hatırladığın, geri alamadığın zamanınım.
Sen benim utancımsın,
yüzleşmekten kaçtığım ama bir ayna gibi karşımda duran, saklanamadığım, gözlerimi kapatamadığım utancımsın.
Ben senin son serzeneşin, artık ne yapsan fayda etmeyeninim.
Sen benim tükenen kelimelerim, kalbimin beynime söz geçiremeyişisin.
Sen benim kalbimin ilk atışısın.
Ben senin kalbinin son atışıyım...